MSG NEDİR? “Monosodyum Gulutamat” (E621)
çin ve Japon
mutfaklarının vazgeçilmez aroması Monosodyum Glutamat, hazır
gıdalarda Türkiye de dahil bir çok ülkede yaygın bir şekilde
kullanılıyor. Uzmanlar, hazır gıdalardaki bu lezzet arttırıcının,
özellikle çocukların gelişiminde önemli bir risk oluşturduğunu ve
sıkça kullanıldığında birçok hastalığı da beraberinde getirdiğini
söylüyor.
özellikle çin ve Japon mutfaklarında lezzet arttırıcı olarak
kullanılan MSG- Monosodyum Glutamat (E621) artık Türk mutfağında
da sıklıkla kullanılıyor. Uzmanlar Türk mutfaklarında da sıklıkla
kullanılan Monosodyum Glutamatın pek çok zararı olduğunu söylüyor.
Oluşan zararlı reaksiyonlar nedeniyle özellikle çocukların
etkilendiği söyleyen uzmanlar, bu lezzet arttırıcının,
“alzheimer´dan parkinson´a göz hasarından çocuklarda büyüme
hormonunun baskılanmasına” kadar pek çok rahatsızlığa neden
olduğunu bildiriyor. MSG´nin reaksiyonlarına “çin Restoranı
Sendromu” da deniyor.
MSG (E621) Glukom´a neden olabiliyor.
Yapılan araştırmalar, Monosodyum Glutamat´ın (E621) retinadaki
hücrelere saldırdığını gösteriyor...
Japon bilim adamları, birçok hazır gıda da lezzet verici olarak
kullanılan monosodyum glutamat (E621) maddesinin gözlere zarar
verdiğini gözlemledi. Hirosaki üniversitesi'nde görevli bilim
adamı Hiroşi Ohguro ve ekibi tarafından yapılan deneylerde,
farelere çeşitli miktarda monosodyum glutamat verildi. Japon bilim
adamları, Glutamat maddesinin retinadaki (ağtabaka) hücrelere
saldırdığını ve bu nedenle farelerin, görme yeteneğinin azaldığını
tespit ettiler. Hiroşi Ohguro, lezzet verici olarak kullanılan
monosodyum glutamat maddesinin yoğun olarak kullanıldığı Asya
bölgesinde, glukom olarak bilinen göz hastalığının bir çeşidinin
çok sık görüldüğünü belirterek, bu durumun araştırılması
gerektiğini söyledi. Monosodyum Glutamat, Türkiye'de de pek çok
hazır gıda da lezzet verici olarak kullanılıyor.
MSG katkılı gıdalar “Tad Alma” duyumuzu etkiliyor.
Tad alma duyumuz nasıl çalışır?
Tat alma duyusu, dil üzerindeki 200 adet tat tomurcuğunun içine
tükürük tarafından ayrıma uğrayan kimyasal maddelerin girmesiyle
başlar. Burada oluşan sinyaller, sinirler yoluyla beyine taşınarak
tad alma duyumuzu harekete geçirir. Dilimiz genelde 4 farklı tadı
algılayabiliyor. Bunlar, tatlı, acı, ekşi ve tuzlu olarak
biliniyor.
Tatlı besinler dilin ucu, acı dilin kökü, ekşi ve tuzlu ise, dilin
yan kısımları tarafından ayırdediliyor. Dilimiz 4 veya 5 tadı
ayırdebilirken beynimiz, yüzlerce tadın karışımını
değerlendirebiliyor. Lezzet ise, tat ve koku duyularının ortak
çalışmasıyla algılanıyor. Koku alma duyusu, lezzeti ayırdetme
görevinin yüzde 70-80 gibi önemli bir kısmını üstleniyor.
MSG katkılı ürünlere dikkat!
Monosodyum Glutamat, tad alma duyumuzu etkiliyor. Ağzımıza
attığımız ilk yemekle birlikte tat alma duyusu harekete geçerek,
beyne ilk sinyalini gönderiyor. Bu ilk sinyalle birlikte tadı
oluşturan madde ağzımızda kaldığı sürece (yuttuktan sonrada tad
ağzımızda bir süre daha kalıyor.) sinyallerin seviyesine karşı
duyarlılık hızla düşmeye başlıyor. Bu nedenle bazen yediğimiz çok
tatlı bir yiyecekten sonra alınan gıda (örn. içilen çay) bize
şekersizmiş gibi geliyor. Bizler farkında olmasak dahi yemek
yerken bile aynı olay gerçekleşiyor. Yediğimiz aynı yemekte bile
ilk lokma ile son lokma arasında bir tad azalması oluyor.
Monosodyum Glutamat içeren gıdalar yediğimizde ise, tad alma
duyumuz daha fazla hassaslaşıyor ve bu nedenle MSG´li gıdalar daha
fazla tüketiliyor. MSG´li yiyeceklerden sonra alınan normal
besinlerde tad alma duyarlılığımız azalıyor. Yapılan
araştırmalarda, çocukların ve gençlerin yedikleri hazır gıda
maddelerden sonra (örn. cipsler, gofretler) diğer besleyici
besinleri tat alamadıkları gerekçesiyle yemedikleri gözlemlendi.
Monosodyum Glutamat, birçok gazlı içecek ve hazır gıda da olduğu
gibi, kimyasalların bir kısmı dilimizdeki artıkları hızla
parçalayarak midemize gönderiyor, diğer bir kısmı ise bunları
nötrleştirerek, her lokmanın ilk lokmaymış gibi algılanmasına
neden oluyor.
Monosodyum Glutamat çocuklarda büyüme hormonunun baskılanmasına
neden oluyor!
Mono Sodyum Glutamat. (E621) lezzet verici katkı maddesi sayesinde
hazır gıda ürünler, kişiler tarafından çok lezzetli olduğu için
sıklıkla tüketiliyor. Bu madde (msg) beynin, en berbat yiyecekleri
bile son derece lezzetliymiş gibi algılatıyor.
Verdiği zararlar:
- Nörotiksin bir madde olan MSG, sinir hücrelerine zarar veriyor.
- Sebep olduğu hastalıklar ise, merkezi sinir sistemi tahribatına bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, Huntington hastalıkları ve Sara (epilepsi),
- Retinal dejenerasyonu (göz retina tabakası hasarı),
- Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, Obezite,
- Büyüme hormonunun baskılanması,
- Pankreas hasarı, insülinde artış ve buna bağlı olarak diyabet gelişimi,
- Böbrek ve karaciğerde hasar,
- Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçerek bebeklerinde aynı etkilere maruz kalmasına neden oluyor.
Bu zararların hepsi çok sayıda çalışmayla kanıtlanmış ve bununla ilgili bir rapor Dünya Sağlık örgütüne sunulmuş durumda.
MSG´nin neden olduğu reaksiyonlar:
- Baş ağrısı,
- Bulantı
- İshal,
- Terleme,
- Göğüste sıkışma,
- Boyun arkasında yanma
Bu tür reaksiyonlar fazla miktarda MSG alınması sonucunda oluşur.
Bu maddeyi tüketen astımlı hastalarda ağır astım atakları
oluşabilmektedir.
Msg katkılı ürün grupları:
- Hemen hemen tüm cipslerde,
- Bazı katı ve ekmek üstü yağlarda,
- Et sularında,
- Hazır çorbalarda,
- Hazır soslarda,
- Tatlı-tuzlu hazır ürünlerin bazılarında…
Bu madde bazı ürün gruplarında; Mono Sodyum Glutamat, Msg,
Glutamic asit, Glutamin ve Glutamat olarak adlandırılmıştır.
Monosodyum Glutamat Hamileleri ve Doğacak Bebekleri de
Etkiliyor…
Anne karnında gelişmekte olan bebek ya da emzik çağında olan
bebekler de MSG´den etkileniyor. Anne adayları ya da anne olanlar,
yedikleri MSG´li hazır gıdalar nedeniyle hem hamilelikte hem de
emzirirken, bu zarar verici katkı maddesini farkında olmadan
bebeğinde almasını sağlıyor. Bu katkı maddesi bazı ülkelerde uyarı
ile satılmaktadır. Bazılarında ise, çocuklar için üretilen
ürünlerde kullanmak yasaktır. Bu madde özellikle çocuklar
açısından “kesinlikle ciddiye alınmalıdır”.
Monosodyum Glutamat, Anne karnındaki bebeklerde ve en az iki
yaşına kadar olan çocuklarda “kanserojen özelliği”
olabileceği tespit edilmiş ciddi zararları olan bir maddedir.
indigodergisi.com/arsiv den alıntıdır.

